Kayıp Trilyon Davası’nda Erbakan’ın aldığı tutuklanma kararı son günlerde siyasetin gündemine oturdu.
Hatırlanacağı üzere Kayıp Trilyon Davası ile ilgili 6 Mayıs 2002’de Necmettin Erbakan hakkında 2 yıl 4 ay hapis cezası verilmişti. Sağlık sorunları gerekçesiyle cezanın infazı iki kez ertelendi. 2006 yılında, tam da Erdoğan ve Erbakan geriliminin tırmandığı dönemde, infazın son ertelemesi dolunca mahkeme Erbakan’ın tutuklanmasına hükmetti.
Konuyla alakalı iddialar ilk defa İlker Karagöz’ün sunduğu Çalar Saat programında Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu tarafından gündeme getirilmişti. Karamollaoğlu “Kararın infaz edileceği zaman Erdoğan’ın Erbakan’ı cezaevine attırmak için konutuna polis gönderdiğini öğrenen Hasan Kalyoncu ‘Tayyip Bey’e geliyor Eğer böyle bir şey yaparsanız ben burayı sizin başınıza yıkarım’ deyince karar tekrardan ev hapsine çevriliyor” iddiasında bulunmuştu.
Karamollaoğlu’nun iddiaları Yeniden Refah Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Necmettin Erbakan’ın damadı Mehmet Altınöz tarafından da doğrulanmıştı.
Damat Altınöz, 25 Şubat 2024’te KRT TV’de katıldığı Seçim Özel programında Karamollaoğlu’nun iddialarının tamamen doğru olduğunu beyan edip çeşitli açıklamalarda bulunmuştu.
İddialar bütün sıcaklığıyla gündemi işgal etmekte iken iken bu kez de Saadet Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayını Birol Aydın konuya dahil oldu.
Fatih Altaylı’nın Youtube kanalına misafir olan Aydın gündeme ve özellikle de yerel seçimlere dair açıklamalarda bulundu. Mülakat sırasında Ak Parti ile Saadet Partisi’nin farklılıklarını ve Yeniden Refah ile Ak Parti ittifakı konularında soruları yanıtlayan Aydın, Ak Parti’nin Milli Görüş’ün devamı olmadığını çeşitli örnekler üzerinden anlattığı sırada Altaylı “Peki son bir şey daha sormak istiyorum: Necmettin Erbakan’ın mahkumiyetinden sonra mevcut iktidarın Sayın Erbakan’ı tutuklatmak istediği yolunda birtakım iddialar son günlerde çok popüler. Bunlarla ilgili sizin fikriniz nedir? Hakikaten böyle bir şey oldu mu?” sorusunu yöneltti. Uzun bir dönem Erbakan’ın yakın mesai arkadaşlarından olan Aydın konu hakkında bildiklerini şöyle aktardı:
“HOCA EVİ BOŞALTSIN, POLİS GELİP ALACAK”
Bir defa o 2006 yılındaki durumun doğrudan içindeyim ben. Evet önünde yani başında söylenenler var. Sayın Bülent Arınc’ın veya da başka AK Partili yetkililerin: Önünde şöyle oldu, mahkeme safahatı şöyle oldu, işte Ahmet Necdet Sezer böyle dedi, Cumhuriyet Halk Partisi böyle yaptı. Anayasa Mahkemesi bütün bunlardan bağımsız… Bunlar hepsi şöyle şöyle oldu ama bize İçişleri Bakanlığı’ndan yani Erbakan Hoca’nın konutuna bir haber geldi. Bir kanaldan denildi ki ‘Hoca evi boşalsın, polis almaya gelecek’. Size böyle bir haber sızdırıldı. Bu haber sızdırıldı. Sızdıran isim belli, bunu biliyoruz. Ben polemik olmasın diye söylüyorum. Tanınan, bilinen birisi. Bürokrat değil, siyasetçi haber gönderiyor. Yetkili birisi haber gönderiyor: ‘Hoca evi boşaltsın, polis gelip alacak.”
“KRİZİ HASAN KALYONCU ÇÖZÜYOR”
Hoca’ya bu durum aktarılınca hoca diyor ki “Ne münasebet ben suçlu muyum ki evimi terk edeyim”. Biz de bunun üzerine 1502 genç gelen polise Hoca’yı teslim etmemek üzere bir organizasyon içerisine giriyoruz, fiilen… Sivil polisler geliyor. Biz tabii sivil polis diye düşünmedik. Sivil polisler hocamızın etrafında konuşlan evi sardılar. Tabii evin etrafında konuşlandı. Bunu yani bu durumu ortadan kaldırmak için çeşitli temaslar oluyor: Rahmetli Hasan Kalyoncu Bey’e durum aktarılıyor. O da Tayyip Bey’e giderek mi, arayarak mı, o kısmı ben bilmiyorum. Ne söylüyorsa söylüyor. Polisler Hoca’nın evinin etrafından çekiliyor. Krizi Hasan Kalyoncu çözüyor. Evet burada kritik mesele şu: polisleri çekme iradesi gelme iradesini de engelleyebilir. İki: o gün AK Partili iktidar henüz tam temerküz etmemiş; işte devletin farklı yerlerine hücrelerine sızmış olan FETÖ ve benzeri unsurlar var. Onun için bunlar olmuştur diyorlar. Evet öyle diyorlar. Biz de diyoruz ki: ‘İyi de o gün, o dönemde zaten siz bu yapıyla canciğer kuzu sarmasıydınız, bütün operasyonları beraber çekiyordunuz. Dolayısıyla bu bir bahaneniz olamaz. O gün olmuş, gücünüz yetmiş, yetmemiş ayrı bir şey ama FETÖ ‘yü bahane göstererek o gün yapılanı macunlayamazsınız.
ALTAYLI ŞAŞKINA DÖNDÜ
Aydın’ın sözlerinden sonra bir hayli şaşırdığı gözlenen Altaylı “Ooo… Erbakan Hoca 80 yaşında az kala hapse giriyordu. 2006 kaç yaşında Necmettin Bey? 23 doğumlu. 77 yaşında… Ooo kötüymüş, ilginç.” Yorumunda bulunmaktan kendini alamadı.
İddiaların ortaya atıldığı ilk günden beri ne Ak Parti cephesinden ne de Yeniden Refah Partisi lideri ve Necmettin Erban’ın oğlu Fatih Erbakan’dan bir açıklama gelmedi.